HANCI /Bekir Sıtkı Erdoğan

HANCI


Gurbetten gelmişim, yorgunum hancı! 
Şuraya bir yatak ser yavaş yavaş…
Aman karanlığı görmesin gözüm, 
Beyaz perdeleri ger yavaş yavaş… 

Sıla burcu burcu ille ocağım…
Çoluk çocuk hasretinde kucağım 
Sana her şeyimi anlatacağım, 
Otur başucuma sor yavaş yavaş. 

Güç bela bir bilet aldım gişeden, 
Yolculuk başladı Haydarpaşa ‘dan… 
Hancı, ne olur, elindeki şişeden 
Bir kaç yudum daha ver yavaş yavaş!.. 

Ben o gece hem ağladım hem içtim, 
İki gün diyardan diyara uçtum 
Kayseri yolundan Niğde’yi geçtim, 
Uzaktan göründü Bor yavaş yavaş… 

Garibim, her taraf bana yabancı, 
Dertliyim çekinme, doldur be hancı! 
İlk önce kımıldar hafif bir sancı, 
Ayrılık sonradan kor yavaş yavaş…

Bende bir resmi var yarısı yırtık, 
On yıldır evimin kapısı örtük… 
Garip birde sarhoş oldu mu artık 
Bütün sırlarını der yavaş yavaş… 

İşte hancı! ben her zaman böyleyim, 
Öteyi ne sen sor ne ben söyleyim? 
Kaldır artık, boş kadehi neyleyim? 
Şu benim hesabı gör yavaş yavaş…


Bekir Sıtkı Erdoğan

**********Sitemizde yayınlanan yazı, fotoğraf ve dokümanlar başka bir site ya da dergi-gazetede yayınlanacaksa önceden yazılı izin gerektirir. Sitelerimizde yayınlanan diğer doküman veya belgeler , kaynak gösterilmek ve sitesinin ilgili sayfasına link verilmek koşuluyla yeniden yayınlanabilir.Bekir AKKAYA **********

Günümüze Kaside /Necip Fazıl Kısakürek / Tercüman Gazetesi -22 Nisan 1979

Arşivimde Necip Fazıl Kısakürek’in 22 Nisan 1979 yılından Tercüman Gazetesinde Yayınlanmış bir şiirini sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu şiirin ardından ise Erzurumlu Şakir Arslan’ın Milli Gazete’de 21 Mayıs 1979 yılında Necip Fazıl Kısakürek’e cevap veren şiirini notlarımdan buraya aktaracağım. Kumru’dan sevgi ve selamlar…Bekir Akkaya/

Necip Fazıl Kısakürek – Günümüze Kaside
Akıl küt, fikir herze, 
Din öksüz, dil kepaze. 

Bin yıllık koca devlet 

Açıkta bir cenaze. 


İktidar, vurdum-duymaz, 

Muhalefet geveze. 

Anarşi, kanlı goril, 

Gardiyanı şempanze.

Ne mal, ne ırz, ne de can, 

Ne denge, ne şiraze! 

Bas parayı, bas gitsin. 

Varsın, çoksun endaze!

Boşalt, deryayı boşalt! 

Bir damlacık pekmeze! 

Mebus maaşı dünün, 

Bugün üç kilo sebze. 


Dar boğaz önlemleri 

Dağ yığmaktır pürüze. 

İşçiye gözbağcılık, 

Turiste lüpten meze. 


Gel de dirhem gübre bul, 

İş kaldı mı dövize! 

Sadaka veren olmaz, 

Damarı çatlak yüze! 


Bir masaldır kalkınma, 

Yırtık balondan füze. 

Ağır sanayi çarkı 

Hasret çeker öküze. 


TRT’den sorarsan, 

Komüniste yelpaze. 

Mukaddes emanetler 

Satılık birkaç yüze. 


Fatih’tan kalan mâbed, 

Küfür ambarı müze. 

Puta tac giydirir de 

Kıyarlar ölümsüze. 


Sağa hiçbir geçit yok, 

Sola her türlü vize. 

Bütün bunlar bağlıdır, 

Devrim adlı merkeze. 


Tarih bir yangın yeri, 

Vatan Darülaceze. 

Yanık ampule kurban, 

Güneş saçan avize.

Ey şeddeli eşşeklik, 

Anırışta cerbeze! 

Bir harf bile değilsin, 

Elif üstünde hemze. 


Milletin delik kalbi, 

Senin çenende gamze. 

Yahu, bir parça haya, 

Bir nebzecik, bir nebze! 


Böyleyken ayaktasın 

Tersine bir mucize! 

Hazır mısın MSP, 

CHP’ye ta’vize? 


Söyleyin a dostlarım, 

Bu yol çıkar mı düze? 

Bu idare varır mı, 

Bahardan sonra güze?

Hani o ses: yetiştim, 

Diye millî âvâze? 

Meydanı dümdüz etmek 

Müslümana farîze. 

Bize Allah acısın; 

Allah, Celle ve Azze…
Necip Fazıl Kısakürek / 22 Nisan 1979 /Tercüman Gazetesi
**********
Bu Şiire Cevap
NECİP BEYE KASİDE /Şakir Arslan

Bu şiir Necip Fazıl’ın 22 Nisan 1979 yılında Tercüman Gazetesinde Yayınlanan ” Hazır mısın MSP, CHP’ye Tavize” sualine Cevap ve “Günümüze Kaside” adlı şiirine Naziredir. 

NECİP BEYE KASİDE /Şakir Arslan


Başladı iftiraya,
Yine noldu Necibe?
Onu teşhir eylemek,
Artık bize vecibe?

Alınca ulufeyi, 
“GÜNÜMÜZE KASİDE”
Yazar sonra parayı,
İndiri verir cebe.

MSP’ye çatmakta, 
Çünkü masona gebe,
Gayri meşru çocuğa,
Bilmem kim olur ebe?

Renksizler namına sen,
Ne söylersen söyle be,
Bir gün devran değişir,
Böyle gitmez böyle be.

Temiz Müslümanlara,
sataşman çok acube,
MSP kazık atmaz,
Ki dokusun ucu be.

Temel atar sadece,
Sen gösterdin öcü be, 
Alınca mangırları,
Haktan ettin rucu be.

Laikliğe çağırır,
Methettiğin hacı be, 
On bir AP’lileri, 
Görmüyorsun ucube.

Kimsin Sual sorarsın?
Necisin sen neci be,
Biraz değerin vardı,
Oda indi hiçe be.

Bin Beygirin sırtına,
Gez göçebe göçebe,
Nazarında bitmedi
MSP’nin suçu be.

Dön bir bak renksizlere,
Kaçı temiz kaçı be!
Yıpratma holdinginde,
Geçtin Vehbi Koç’u be.

Herhalde çok bozuldu,
Gözündeki açı be,
Yahu bir parça haya, 
Bir nebzecik, bir nebze.

Siyonist adeseden,
Böyle yan bakma bize, 
Bir gün Hak divanında,
Gelinecek yüz yüze.

Yazdığın kasideyi,
Okudum süze süze,
“Hazır mısın MSP,
CHP’ye tavize?”

Eminim bu suali,
Sorduran Loca size, 
Söyle üstat bu söze,
Kaç bin aldı caize?

MSP’de yer yok,
Tefeciye faize,
Masonları destekle,
Hakka çatmak nenize?

Masonluk vesikasın,
Neşreylemiştin bize,
Peki şimdi noldu ki?
Çıkarırsın temize.

Müslümanları atmak,
İstiyorun denize,
Biz Hakkı istiyoruz,
Rabbim çıkarır düze.

İslam şahlanacak,
Küfürü eze eze,
Ya sanayi masalı ,
Diyordun ya aceze.

Peki niye üzgünsün?
Düştük diye öküze,
Demek ki oluyorsun,
Masonlara yelpaze.

Beklemiyoruz senden,
İnananlara vize,
Davası Müslümanın,
Her dem ebedi taze.

Bir daha dikkat eyle,
Ağzından çıkan söze,
Büyüklerden işaret,
Var Hicri 1400’e

Sakarya’dan Tatvan’dan,
Ses gelmedi mi size?
Desteğin lazım değil,
Gel köstek olma bize.

“La Teknetu” diyor Hak,
Elbet çıkarır düze,
Bir tek yardımcımız var,
Allah Celle ve Azze.

Şakir ARSLAN/ Erzurum/ 21 MaYIS 1979 /Milli Gazete

Bekir Akkaya Arşivinden…


**********Sitemizde yayınlanan yazı, fotoğraf ve dokümanlar başka bir site ya da dergi-gazetede yayınlanacaksa önceden yazılı izin gerektirir. Sitelerimizde yayınlanan diğer doküman veya belgeler , kaynak gösterilmek ve sitesinin ilgili sayfasına link verilmek koşuluyla yeniden yayınlanabilir.Bekir AKKAYA **********

İhsan Gündoğdu’dan Kumru Şiirleri

1993 yıllarında Kumru’da görev yapan meslektaşım Erzurumlu İhsan Gündoğdu’nun kaleminden yazdığı Kumru’ya dair şiirlerini sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu şiirler İhsan Gündoğdu’nun “Ünye’den Dünyayay” adında şiir kitabında yayınlanmıştır. Meslektaşım İhsan Gündoğdu’nun şiir kitapları bende mevcut olup, şiirleri sayfamıza https://www.facebook.com/ihsan.gundogdu.735?fref=photo özel sayfasından alınmıştım. Meslektaşım İhsan Gündoğdu’ya Kumru’dan selam ve saygılarımı gönderiyorum. Bekir AKKAYA/ 26 Ekim 2014/ KUMRU

**********Sitemizde yayınlanan yazı, fotoğraf ve dokümanlar başka bir site ya da dergi-gazetede yayınlanacaksa önceden yazılı izin gerektirir. Sitelerimizde yayınlanan diğer doküman veya belgeler , kaynak gösterilmek ve sitesinin ilgili sayfasına link verilmek koşuluyla yeniden yayınlanabilir.Bekir AKKAYA **********

İSTİKLAL MARŞIMIZ

İSTİKLAL MARŞIMIZ…

BEKİR AKKAYA ÖZEL ARŞİVİ /SİZ DE GÖNDERİN YAYINLAYALIM… bekirakkaya@yahoo.com—-kumruhaber@gmail.com ***Sitemizde yayınlanan yazı, fotoğraf ve dökümanlar başka bir site ya da dergi-gazetede yayınlanacaksa önceden yazılı izin gerektirir. Sitelerimizde yayınlanan diğer döküman veya belgeler , kaynak gösterilmek ve sitesinin ilgili sayfasına link verilmek koşuluyla yeniden yayınlanabilir.

HAN-I YAĞMA (Yağma Sofrası) /Tevfik FİKRET

Tevfik Fikret’in İttihatçıların Devleti yağmalamaları üzerine ünlü şiiri.

Bu sofracık, efendiler – ki iltikaama muntazır
Huzurunuzda titriyor – bu milletin hayatıdır;
Bu milletin ki mustarip, bu milletin ki muhtazır!
Fakat sakın çekinmeyin, yiyin, yutun hapır hapır…

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

Efendiler pek açsınız, bu çehrenizde bellidir
Yiyin, yemezseniz bugün, yarın kalır mı kim bilir?
Bu nadi-i niam, bakın kudumunuzla müftehir!
Bu hakkıdır gazanızın, evet, o hak da elde bir…

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

Bütün bu nazlı beylerin ne varsa ortalıkta say
Haseb, neseb, şeref, oyun, düğün, konak, saray,
Bütün sizin, efendiler, konak, saray, gelin, alay;
Bütün sizin, bütün sizin, hazır hazır, kolay kolay…

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

Büyüklüğün biraz ağır da olsa hazmı yok zarar
Gurur-ı ihtiıamı var, sürur-ı intikaamı var.
Bu sofra iltifatınızdan işte ab u tab umar.
Sizin bu baş, beyin, ciğer, bütün şu kanlı lokmalar…

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

Verir zavallı memleket, verir ne varsa, malını
Vücudunu, hayatını, ümidini, hayalini
Bütün ferağ-ı halini, olanca şevk-i balini.
Hemen yutun düşünmeyin haramını, helalini…

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

Bu harmanın gelir sonu, kapıştırın giderayak!
Yarın bakarsınız söner bugün çıtırdayan ocak!
Bugünkü mideler kavi, bugünkü çorbalar sıcak,
Atıştırın, tıkıştırın, kapış kapış, çanak çanak…

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

Tevfik FİKRET

Eğer şiirin dilini anlamakta güçlük çekiyorsanız lütfen aşağıdaki düzenlemesini okuyun …

HANI YAĞMA

İşte bu sofra efendiler
Bu sofra kan ağlayan
Can çekişen halkımızın sofrası
Nesi var nesi yoksa hepsi bu
Bekler sizi bu sofra efendiler
Nasılda durur nasılda titrer karşınızda

Aman canım utanacak ne var efendiler
Yiyin yutun hapur hupur şapur şupur
Yiyin efendiler yiyin
Bu iştah açan sofra sizin
Vallahi yiyin doyuncaya kadar yiyin
Patlayıncaya, çatlayıncaya kadar yiyin

Bütün bu nazlı beylerindir ne varsa ortalıkta
Hasef nesef şeref şatafat oyun düğün konak saray
Hepsi sizihn efendiler konak saray gelin alay
Hepsi sizin hepsi hazır hepsi kolay
Yiyin efendiler yiyin bu hanı iştiha sizin
Duyuncaya tıksırıncaya çatlayıncaya kadar yiyin

Nasılsa bu fukara halk verir nesi var nesi yoksa
Verir malını canını ümidini tüm güzelliğini
Servetini istikbalini sağlığını rahatını
İçinde kaynayan mahşeri
Verir bu memleket verir hiç tasalanmayın
Hiç düşünmeyin harammıdır yoksa helal mi

Yiyin efendiler yiyin ama biraz çabuk yiyin
Bu harmanın gelir sonu kapıştırın giderayak
Yarın bi bakarsınız sönmüş bu gün çıtırdayan ocak
Bu gün mideniz hazırken bu gün çorbalar sıcak
Atıştırın tıkıştırın kapış kapış kucak kucak

Götürün efendiler götürün bu yağma sizin
Bu ihanet sizin bu hıyanet sizin
Gün sizin efendiler şölenler törenler sizin

Gelin görün ki ne yapsanız ne etseniz de
Çare yok efendiler sizde gelip geçersiniz
Gelmiş ve geçmiş efendileriniz gibi
Çün bu memleket bizim efendiler bizim
Söylemek zorunda kaldığım için özür dilerim

Siz yine de yiyin efendiler yiyin
Bu iştah açan sofra sizin yiyin yiyin

KAYNAK : http://www.kalemlervekiliclar.com/


http://www.kalemlervekiliclar.com

BEKİR AKKAYA ÖZEL ARŞİVİ /İZİNSİZ ALMAYINIZ…